• 沒有找到結果。

Diziliş Bakımından Belli Bir Nedene Bağlı Olmayan İkilemeler

IV. BÖLÜM: KARŞIT ANLAMLI SÖZCÜKLERLE KURULAN İKİLEMELERİN DİZİLİŞİ

IV.4. Diziliş Bakımından Belli Bir Nedene Bağlı Olmayan İkilemeler

Tespitimize göre çağdaş Türkiye Türkçesinde karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemelerin sayısı 296’dır. İçinde düzensiz olan 52 ikileme bulunmakta ve aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Türkçede olumluluk-olumsuzluk bakımından düzensiz ikilemeler (32)

001. acı+ tatlı+ 244. tatlı+ acı+

002. açık+ gizli+ 132. gizli+ açık+

029. alt+ üst+ 264. üst+ alt+

039. artık+ eksik+ 096. eksik+ artık+

042. aşağı+ yukarı+ 293. yukarı+ aşağı+

056. beyazlı+ karalı+ 169. karalı+ beyazlı+

064. büyük+ küçük+ 182. küçük+ büyük+

69 Çince fonetik sistemine göre iki tane 3. ton olan sözcük yan yana gelirse, telaffuz ederken önde olan sözcük 2. tona dönüşür. Dolayısıyla burada iki sözcüğün de 3. ton olanlarının tonlama sırasına göre dizildiği var sayılmaktadır.

065. büyüklü+ küçüklü+ 183. küçüklü+ büyüklü+

069. çirkin+ güzel+ 138. güzel+ çirkin+

071. çürük+ sağlam+ 219. sağlam+ çürük+

082. doğru+ eğri+ 095. eğri+ doğru+

083. doğru+ yanlış+ 274. yanlış+ doğru+

135. gölge+ ışık+ 142. ışık+ gölge+

156. inişli+ yokuşlu+ 291. yokuşlu+ inişli+

230. sıcak+ soğuk+ 233. soğuk+ sıcak+

262. uzak+ yakın+ 272. yakın+ uzak+

Türkçede mantık sırasına göre düzensiz ikilemeler (4) 116. gel- git- 130. git- gel-

119. genç+ yaşlı+ 279. yaşlı+ genç+

Türkçede dişillik-erillik bakımından düzensiz dizilen ikilemeler (10)

031. ana+ ata+ 043. ata+ ana+

032. ana+ baba+ 047. baba+ ana+

033. analı+ babalı+ 048. babalı+ analı+

107. erkek+ kadın+ 166. kadın+ erkek+

109. erkekli+ kadınlı+ 167. kadınlı+ erkekli+

Türkçede olumluluk-olumsuzluk, mantık sırası ya da dişillik-erillik olarak çözümlenemeyen diğer düzensiz ikilemeler (6)

017. akşam+ sabah+ 216. sabah+ akşam+

134. gök+ yer+ 287. yer+ gök+

173. kış+ yaz+ 285. yaz+ kış+

Türkiye Türkçesinde karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemelerin dizilişinin çeşitli nedenlerden nasıl etkilendiği şu tabloyla belirtilebilir:

Türkçede Karşıt Anlamlı Sözcüklerle Kurulan

İkilemeler 296 % 100

Düzensiz Olanlar 52 % 17.57

Yapı Bilgisi Bakımından (31) (% 10.47)

Olumluluk-olumsuzluk eklerine göre dizilen

ikilemeler 31 % 10.47

Anlam Bakımından (95) (% 32.09)

Olumluluk taşıyan sözcüğün önde bulunduğu

ikilemeler 49 % 16.55

Mantık sırasına göre dizilen ikilemeler 37 % 12.50 Dişillik taşıyan sözcüğün önde bulunduğu

ikilemeler 9 % 3.04

Ses Bilgisi Bakımından (86) (% 29.05)

Hecesi az olan sözcüğün önde bulunduğu

ikilemeler 17 % 5.74

Ünlüyle başlayan sözcüğün öne geçtiği

ikilemeler 43 % 14.52

İlk hecesinde yuvarlak ünlü olan sözcüğün

sona geldiği ikilemeler 14 % 4.73

“b-” veya “p-” ile başlayan sözcüğün ardıl

geldiği ikilemeler 12 % 4.05

Geri kalan (belirli bir düzene bağlanamayan)

ikilemeler 32 (% 10.81)

Tablodan anlaşıldığı üzere yapı bilgisi, anlam, ses bilgisi açılarından çözümlenemeyen 32 ikileme vardır; ‘bat- çık-’, ‘borç+

harç+’, ‘çukur+ tümsek+’, ‘dal- çık-’, ‘dede+ nine+’, ‘dere+

tepe+’, ‘düş- çık-’, ‘gel- geç-’, ‘gidiş+ geliş+’, ‘girinti+ çıkıntı+’,

‘gitmeli+ gelmeli+’, ‘gizlice+ açıkça+’, ‘haram+ helal+’, ‘hava+

su+’, ‘kader+ talih+’, ‘kurt+ kuş+’, ‘kuru+ yaş+’, ‘ön+ art+’,

‘sök- tak-’, ‘tavan+ taban+’, ‘yaz- çiz-’, ‘yazlı+ kışlı+’ gibi. Bu, karşıt anlamlı ikilemelerin yöntemimizle % 89.19 çözümlenebilmesi,

% 10.81 henüz çözümlenememesi anlamına gelir. Kanaatimizce mantıklı bir sonuçtur; karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemelerin dizilişini etkileyenin sadece sıralanan nedenler olmadığı açıktır; bunu kalıplaşma veya topluluğun anlayışına uyum sağlama, hatta kişisel kullanım gibi nedenlere bağlamak mümkündür.

Bu da dilin her an esnek bir biçimde gelişmekte olduğunun bir göstergesidir.

Tespit edilen 247 karşıt anlamlı ikilemeden düzensiz olanı 8, olumluluk-olumsuzluğa göre dizilen 89, mantık sırasına göre dizilen 31 ve erillik-dişillik veya görgü kuralına göre dizilen 19’dur. Buna göre ses bilgisi bakımından 100 ikilemenin dizilişi çözümlenmeye çalışılacaktır.

Çincede de aynı mantıkla, karşıt anlamlı ikilemeler incelenecektir. Yani anlam bakımından sırası değişerek dizilen ikilemeler üzerinde durulacaktır. Bu konu aşağıdaki tablolarla açıklanabilir:

Olumluluk-olumsuzluk bakımından düzensiz ikilemeler (6) 026. 浮沉 [ fu2 tn2] 026. 浮 沉 [ fu2 tn2]

060. 枯榮 [ ku1 u2] 246. 榮 枯 [ u2 ku1]

096. 死生 [ s3 1] 114. 生 死 [ 1 s3]

Diğer düzensiz ikilemeler (2)

065. 來往 [ lai2 ua3] 217. 往 來 [ ua3 lai2]

Son olarak çağdaş Çincede karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemelerin sayısı 247 olarak tespit edilirken dizilişi etkileyen nedenlerin dağılımı da aşağıdaki tabloda belirtildiği gibidir:

Çincede karşıt anlamlı sözüklerle kurulan ikilemeler

247 % 100

Düzensiz Olanlar 8 % 3.24

Anlam Bakımından (139) (%56.28)

Olumluluk taşıyan sözcüğün önde bulunduğu ikilemeler

89 % 36.03 Mantık sırasına göre dizilen ikilemeler 31 % 12.55 İlk sözcüğü erillik gösteren ya da saygı ve

üstünlük taşıyan ikilemeler

19 % 7.69

Ses Bilgisi Bakımından (61) (%24.70)

Ton numarası az olan sözcüğün önde bulunduğu ikilemeler

61 % 24.70 Geri kalan (belirli bir düzene bağlanamayan)

ikilemeler

39 (%15.79)

Tablolardan anlaşıldığı üzere, çağdaş Çincede karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemelerin dizilişi, % 56.28 anlam bakımından çözümlenirken % 24.70’i ses yapısına bağlanmaktadır. Bu, dizilişi etkileyen başka nedenlerin olabileceğine işaret etmektedir. Örneğin ses yapısına göre dizilen ‘

矛盾 [ mau

2

tun

4

]

’, aslında ünlü bir tarihî fıkraya dayanan bir ikilemedir: “Bir silâh işportacısı bir yandan elindeki kalkanı ‘dünyanın en iyi koruma silâhı’ olarak nitelerken öte yandan öbür elindeki mızrağının ‘yeryüzündeki en keskin saldırma silâhı’ olduğunu dile getirmiş. Müşterilerinden birinin ‘peki, elindeki mızrakla kalkana vursan hangisi sağ kalacak?’

sorusu üzerine, durumu fazla abartmış olan işportacı da susup kalmış.” ‘

矛 盾 [ mau

2

tun

4

]

’ da bu fıkranın etkisiyle tutarsız, çelişkili bir durumu belirtmek için kullanılmaktadır.

Hem Türkçe hem Çinçe, uzun bir dil geçmişi olan ve geniş coğrafyalarda konuşulan diller oldukları için engin bir anlatım zenginliğine sahiptirler. Her iki dil de hâlâ geniş nüfus tarafından kullanılmakta ve dolayısıyla günden güne gelişmekte, anlatımları da gittikçe zenginleşmektedir. Ayrıca her iki dil de uzun tarihsel dönemler boyunca olgunlaşmış oldukları için esnek bir anlatıma sahiptirler. Belki bu yüzdendir ki karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemelerin dizilişini, sadece dilsel mantık düzeni değil, iki milletin psikolojik, tarihsel ve sosyo-kültürel anlayışları da etkileyebilmektedir.

SONUÇ

SONUÇ

Başka dillerde pek rastlanmamasına karşın Türk dilinin yapısı içinde yer alan ve önemli dilsel bir zenginlik kaynağı olan ikilemelerin Çincede de bulunması böyle karşılaştırmalı bir çalışma yapmamıza imkân vermiştir. Ancak kapsamı çok geniş olan bu konu, çağdaş Türkiye Türkçesinde karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemeler ve çağdaş Çincedeki benzer ikilemelerin karşılaştırılmasıyla sınırlı tutulmuştur. İki ayrı dil ailesine mensup ve yapı bakımından da çok farklı bu iki dil arasında yapılan bu tür bir karşılaştırma önemli zorluklar içerdiği gibi bir o kadar da ilginç sonuçlara götürmüştür.

Çağdaş Türkiye Türkçesinde olduğu gibi çağdaş Çincede de gerek kuruluş, gerekse kullanım bakımından karşıt anlamlı ikilemeler mevcuttur. Bunların sayısı da birbirine oldukça yakındır.

Araştırmamızda, çağdaş Türkiye Türkçesinde 296, çağdaş Çincede ise 247 karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikileme saptanmıştır. Bu çalışmada, bu ikilemeler sözcük türü, yapı ve kuruluş bakımından incelenmiş; ayrıca ikilemeyi kuran sözcüklerle ikileme arasındaki anlamsal ilişki ele alınmıştır. Öte yandan, yapı bilgisi, anlam ve ses bilgisi bakımlarından sözcüklerin dizilişi saptanmaya çalışılmıştır.

Çalışmanın sonunda, her iki dildeki bu tür ikilemeler arasında benzer yönlerin olduğu belirlenmiş, her bir dilin kendine özgü apayrı kullanımlarının da bulunduğu gösterilmeye çalışılmıştır.

Gerek Türkçede, gerek Çincede, ikilemelerin kuruluşunda her

iki dilin kendilerine özgü kuralları vardır. Bu kuralların çoğu iki dilde de birbirine benzemektedir: Örneğin, anlamları birbirine karşıt olan sözcüklerin arasına bir başka sözcük ya da noktalama işaretinin girmemesi; ikilemeyi kuran sözcüklerin aynı sözcük türünden olması, yani sözcüklerin her ikisinin de isim, sıfat, zarf, zamir ya da fiil olması; anlamları birbirine karşıt olan sözcüklerin belirli bir düzene göre ikilemeyi kurması, hatta dizilişlerinin kalıplaşmış olması;

ikilemeyi kuran iki sözcüğün de anlamlı olmasından dolayı her ikisinin de tek başına kullanılabilmesi gibi ortak özellikler mevcuttur. Diğer yandan Türkçede de, Çincede de ikilemeleri oluşturan sözcükler ayrı yazılır. Ancak, Çincede esasında bütün sözcükler ve ek yerine kullanılan sözcüklerin ayrı yazılıyor olmasından dolayı bu özellik doğal olarak vardır. Yine, karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemeler, hem çağdaş Türkiye Türkçesinde hem de çağdaş Çincede, kuruluş nitelikleri bakımından

‘tamamen karşıt anlamlı olanlar’ ve ‘tam anlam karşıtlığı göstermeyenler’ olmak üzere iki gruba daha ayrılabilirler. Örneğin, Türkçedeki ‘iyi kötü’ ve Çincedeki ‘işin doğrusu ile yanlışı’

anlamındaki ‘

是 非 [ 

4

fei

1

]

’ ikilemelerindeki iki sözcük tam karşıt anlama gelirken; Türkçedeki ‘yaz- çiz-’ ve Çincedeki

‘hükûmet ile halk’ anlamında olan ‘

朝 野 [ tau

2

ie

3

]

ikilemelerini kuran sözcükler ise tam karşıt anlamlı değildirler.

Bu benzerliklere rağmen, karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemelerin her iki dilde farklı biçimler ve anlamlar aldığı görülür ki esas ilginç noktalar da bu dillerin kendilerine özgü bu durumlarıdır. Örneğin, Türkçede ikilemelerin çoğu iki sözcükten oluştuğu hâlde, üç sözcükle kurulup anlam karşıtlığı da gösteren

‘ölüp ölüp dirilmek’ gibi pek az örneği olan biçimler vardır. Çincede ise üç sözcükten oluşan böyle kuruluşlar görülmez. Buna karşın,

‘büyük küçük ayırt etmeden’ anlamında olan ‘

大 大 小 小

[

ta

4

ta

4

iau

3

iau

3]’ ile ‘gerçek olup olmadığını kestirmek güç’

anlamında olan ‘

真真假假

[

tn

1

tn

1

tia

3

tia

3]’ örneklerinden de anlaşıldığı üzere, anlamları birbirine karşıt olan sözcüklerin her ikisinin de tekrarıyla dört sözcükten oluşan bir çeşit ikileme kurulduğu görülür.

Türkçe eklemeli bir dil olduğundan, ikilemeyi kuran sözcüklerin kökü veya gövdesinin ya hiç ek almayıp yalın kalması ya da aldığı ek sayısının eşit olma özelliği ise tamamen Türkçeye özgü bir durumdur; Çince ek alan bir dil olmadığı için ek sayısı ve niteliği zaten söz konusu olamaz.

Bir başka ilgi çekici durum da, hem çağdaş Türkiye Türkçesinde hem çağdaş Çincede, ‘anlamı tek sözcüğe yüklenen ikileme (偏義複 詞 [pian1 i4 fu4 ts2])’nin bulunması, yani vurgulanmak istenilen sözcüğün anlamının öne çıkarılıp, öbür sözcüğün ise vurgulanan sözcüğün gölgesinde kalmasıdır. Örneğin “Düşmez kalkmaz bir Allah” sözünde, düşmezlik özelliği gösterildikten sonra elbette

‘kalkmak’ eylemine artık gerek kalmaz. Bu tür ikileme, mantığı da kullanarak anlatımı güçlendirir ve daha inandırıcı bir etki bırakır.

Kanaatimizce ikilemenin anlamının tek sözcüğe odaklanmasının nedeni, ‘dolaylı anlatıma duyulan gereksinim’ olabileceği gibi

‘beklentinin olumluluk taşıyan sözcüğe aktarılması’na ya da Çinli düşünür 老 子 [lau3 ts3]’nın karşılaştırmacı felsefesinin etkisine bağlanabilir.

Türkçede bazı karşıt anlamlı ikilemelerin Çince karşılığı olan ikilemeler yine karşıt anlamlı aynı sözcüklerle kurulmakta, ama sözcük sırası Türkçedekinin tam tersi olmaktadır Örneğin, ‘karı koca’, ‘ana baba’, ‘aşağı yukarı’, ‘sağ sol’ gibi ikilemelerin Çince kuruluşu, ‘koca-karı’, ‘baba-ana’, ‘yukarı-aşağı’ ve ‘sol-sağ’

biçimindedir.

Bütün bu benzerlik ve yakınlıkların dışında, tamamen Çinceye ait olan bir özellik vardır: İkilemeyi kuran sözcüklerden biri,

‘yazılışı aynı, fakat telaffuzu farklı olan sözcük’ anlamına gelen ‘破 音 字 [puo4 in1 ts4]’ olursa, anlamının ancak telaffuzuyla ayırt edilebilmesidir. Örneğin yazılışı ‘

哀 樂

’ olup telaffuzu [

ai

1

l

4]

olduğunda, ‘insanlardaki duygulardan üzüntü ve sevinç; hüzünlü sevinç’ anlamına gelip karşıt anlamlı ikileme olduğu hâlde, telaffuzu eğer [

ai

1

ye

4] olursa hem anlamı ‘üzüntülü müzik’ olarak değişir, hem de sözcük türü farklılaştığı için karşıt anlamlı ikileme niteliği ortadan kalkar.

Çincede tarayıp tespit ettiğimiz 247 karşıt anlamlı sözcüklerle yapılan ikileme arasında aslı fiillerden oluşanların sayısı 80’dir.

Ancak, dikkatimizi çeken şu istisnalar vardır. ‘

[

a

4]’ hem

‘yukarı, üst’ anlamıyla isim, hem ‘yukarı çıkmak’ anlamıyla fiil olarak kullanılır. ‘

[

ia

4]’ da öyledir; hem ‘aşağı, alt’ anlamıyla isim, hem ‘inmek, aşağıya meyletmek’ anlamıyla fiil olarak kullanılır. Böylece ‘

[

a

4]’ ve ‘

[

ia

4]’ sözcüklerinin hem isim olarak hem fiil olarak karşıt anlamlı ikileme kurabildiği görülmektedir. Buna benzeyen bir başka örnek ise ‘

死 活

[

s

3

xuo

2]’ ikilemesidir. İki sözcüğün hem fiil olarak (‘ölmek’ ile

‘yaşamak’ anlamlarıyla) hem sıfat olarak (‘ölü’ ile ‘diri, canlı’

anlamlarıyla) birbirine karşıt anlamda bulunduğu için hem fiil olarak hem sıfat olarak ikileme kurduklarını görüyoruz. Bunlara hem zarf olarak hem de fiil olarak kullanılan ‘

向背

[

ia

4

pei

4]’ örneği de eklenebilir.

Çalışmamızda, Türkçedeki karşıt ikilemeleri çeşitli yönlerden ele alarak istatistik yönünden de çözümlemeye çalıştık. Ancak, Çincede sözcük türü, genellikle cümlede üstlendiği görevle belli olduğu için Çince ikilemeler için istatistiksel çalışma aynı düzlemlerde gerçekleştirilmemiştir. Çincede fiillerle kurulan karşıt ikilemelerin yaklaşık üçte bir oranında; isim soylu sözcüklerle kurulan ikilemelerin üçte iki oranında olduğu görülmektedir.

Edatlardan ve özel isimlerden kurulan ikileme sadece birer tanedir.

Zarflardan kurulan ikileme ise iki tanedir.

Son olarak da, karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemeler, diziliş, yapı bilgisi, anlam ve ses bilgisi bakımından incelendiğinde, bunların Türkçede % 10.81’inin, Çincede ise % 15.79’unun dilsel mantıkla çözümlenemeyen ikileme olduğu görülür. Bunu her iki dilin esnek bir anlatıma sahip olmasına bağlamak mümkündür. Öte yandan, dilsel mantık düzeni dışında, iki ulusun psikolojik, tarihsel ve sosyo-kültürel yapılarının, dillerini çeşitli yönlerden etkilediği gibi ikilemelerin dizilişini de etkilediğini düşünmemek için sebep yoktur.

DİZİN

DİZİNE DAİR

Bu çalışmada değerlendirilen örnekler iki dizin hâlinde tasarlanmış ve düzenlenmiştir:

1- Çağdaş Türkiye Türkçesinde Karşıt Anlamlı Sözcüklerle Kurulan İkilemeler Dizini;

2- Çağdaş Çincede Karşıt Anlamlı Sözcüklerle Kurulan İkilemeler Dizini

Öncelikle, Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe Sözlük (TS), internette bulunan Güncel Türkçe Sözlük (GTS), Ali Püsküllüoğlu tarafından hazırlanan Türkçe Sözlük (AP), Necmi Akyalçın’ın Türkçe İkilemeler Sözlüğü (TİS) ve Vecihe Hatiboğlu’nun İkileme (VH) isimli eseri olmak üzere, Türkiye Türkçesinde karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemeler taranmış;

ardından, tespit edilen örnekler ‘isim soylu’ ve ‘fiil soylu’ olarak ikiye ayrılıp sınıflandırılmıştır.

Türkçenin yapı özelliği düşünülerek kökleri veya gövdeleri ortak olan sözcükler aynı madde içine alınmaktadır. Örneğin

‘acısıyla tatlısıyla’ ile ‘acı tatlı’, ‘acı+ tatlı+’ maddesi altında yer alan örnektir. ‘bat- çık-’ maddesi altında ise sırayla ‘bil- bilme-’,

‘bilen bilmeyen’, ‘bilerek bilmeyerek’, ‘bilir bilmez’ türevleri bulunmaktadır.

Dizinde bulunan ikilemelere, yukarıda sıralanan kaynak eserlerden hem anlam hem de örnek cümleler verilmeye çalışılmıştır.

D i z i n e a k t a r ı l ı r k e n c ü m l e l e r d e k i ö z g ü n i m l a o l d u ğ u g i b i

korunmuştur. Eğer ikileme farklı kaynaklarda farklı imlalarla belirtilmişse, Türk Dil Kurumu’nun önerdiği imla öne alınarak öbürü ise eğik yazı (italik) biçiminde gösterilmiştir. Ali Püsküllüoğlu’nun sözlüğünde bitişik yazılan ‘içlidışlı’, başta Türk Dil Kurumu’nun sözlükleri olmak üzere diğer kaynak eserlerdeki biçiminden farklı olduğu için ‘içlidışlı’ olarak gösterilmektedir.

Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemelerin deyimlerdeki uygulanmasını da göstermek amacıyla eğik yazı tercih edilmiştir.

Örneğin, ‘sağ’ ile ‘sol’ sözcükleriyle kurulan ‘sağ sol’, ‘sağa sola’

ikilemeleri dışında, ‘sağa sola bakmadan’, ‘sağı solu (belli) olmamak’, ‘sağını solunu bilmemek’ gibi kullanımda sık görülen deyimlere de yer verilmiştir.

Örnek cümleler verilirken söz konusu ikilemeleri daha belirgin bir biçimde öne çıkarmak için hem koyu (bold) hem altı çizgili hem de eğik yazı bir arada kullanılmıştır. “Ortada şimdiden kırılmış dökülmüş şey yok. Er geç nasıl olsa aralarını bulurum” örneğindeki gibi.

Çince karşıt anlamlı sözcüklerle kurulan ikilemeler tespit etmek amacıyla Tayvan Millî Eğitim Bakanlığı Resmî Dil Gerçekleştirme Komitesi tarafından hazırlanan Çince sözlük esas alınmıştır. Çince karşıt anlamlı ikilemelerin telaffuzu, Uluslararası Fonetik Alfabe’yle belirtilmiştir.

Çince ikilemelerin alfabetik sıraya göre yer almasının yanı sıra, ton farkları da göz önünde bulundurulmuştur. Örneğin ‘ 枯 榮 [ ku1 u2]’ ile ‘苦樂 [ ku3 l4]’ ikilemeleri, ikilemelerin ilk sözcüğünün ton farkına bağlı kalınarak (ton numarası az olan önde bulunarak) dizilmiştir.

İkilemenin anlamlarının açıklanmasının yanında, ikilemeyi kuran sözcüklerin asıl sözcük türü ve esas anlamları da belirtilmiştir.

Bazı ikilemelerin deyimlerdeki uygulanmasına da yer verilmiştir. İkilemeyi kuran sözcükleri vurgulamak için koyu siyah kullanılmıştır. ‘ 生 死 [ 1 s3]’ maddesi altındaki ‘ 出 生 入 死 [ tu1 1 u4 s3 ’ gibi.

Çağdaş Türkiye Türkçesinden 296, çağdaş Çinceden ise 247 tane karşıt anlamlı ikileme saptanmıştır.

İki dizinde de gerek duyulduğunda dipnot verilerek, önemli hususlara dikkat çekilmiş ya da ek bilgiler verilmiştir.

I.

Çağdaş Türkiye Türkçesinde